Trendyol kurucusu kim? – Trendyol’un Hikayesi

Bugün size kısa ama çok anlamlı bir marka hikayesi anlatacağım Trendyol kurucusu kim? Sadece on bir yıllık bir geçmişi olan bu markanın arkasında bir kadının hikayesi ve büyük başarısı var. Şu anda eminim ki bu hanımefendinin fotoğrafını ve Türkiye’deki herhangi bir ünlünün fotoğrafını alıp sokağa çıksak hani vardır ya böyle videolar

Ünlünün ne kadar ünlü olduğu hiç önemli değil. O ünlü kişiyi en az iki kişiden bir kişi tanırken bu hanımefendiyi yüz kişiden bir kişinin bile tanımayacağına eminim. Ama artık bu ülkede bu gibi insanların hikayelerinin de konuşulması ve bu başarı öykülerinin dillendirilmesi gerekiyor.

O yüzden bugün Trendyol’un hikayesine bakacağız. O zaman Trendyol‘un hikayesi başlasın. Yazının başında bahsettiğim o hanımefendi Demet Mutlu yani Trendyol.com’un kurucusu.

Trendyol kurucusu Demet Mutlu Kimdir?

Demet Mutlu New York’ta doğuyor. İlkokulun üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıflarını İngiltere’de okuyor. Ardından lise eğitimi için İtalya’ya gidiyor. Üniversite eğitimi içinse New York Üniversitesi’nde ekonomi bölümünü tercih ediyor.

Üniversiteyi bitirdikten sonra pek çok küresel şirkette iş geliştirme, finans, üretim, pazarlama gibi farklı farklı departmanlarda çalışıyor. Buralar da ciddi tecrübe kazanıyor çünkü hem bu şirketler söylediğim üzere küresel şirketler hem de sadece tek bir birimde çalışmadığı için puzzle’ın bütün parçalarını görebildiği ve bunları bir araya getirerek büyük resmi görebilme fırsatı sunduğu için farklı departmanlarda çalışarak ciddi tecrübe ediniyor.

Hatta bir dönem Japonya’da da bulunuyor ve Japonya’da bulunduğum dönemde ben aslında teknolojideki dönüşümü, dijitalleşmeyi ve özellikle dijital pazarlamayı çok yakından tanıma fırsatı yakaladım diyor. Her ne kadar buralarda çalışsa da büyük şirketlerde tecrübe edilse de en sonunda diyor ki ben aslında girişimci olacağım. Benim gayem bu. Ve buna yönelik bir şey yapmalıyım.

Bu nedenle de iyi bir girişimci olabilmek için öncelikle iyi bir eğitim alması gerektiğini düşünüyor. İyi bir eğitim için de dünyanın en iyi üniversitelerinden bir tanesi olan Harvard’da NBA yapmaya karar veriyor. Fakat Harvard’da NBA’e başladıktan bir yıl sonra NBA’i yarıda bırakıyor ve Trendyol’u kurma kararı alıyor. O dönem arkadaşlarından bir tanesi internet üzerinden kozmetik ürünleri satıyor ve bu işte gayet başarılı oluyor.

Aslında onun yakaladığı bu başarı Demet Mutlu’yu da tetikliyor ve bende yapabilirim hissiyatı uyandırıyor. Hepinizin bildiği gibi bu pek çok kişi için pek çok durumda geçerli olan bir şey zaten. Yani birisinin yaptığı bir şey gördükten sonra evet bunu ben de yapabilirim düşüncesi ve gerçekten düşündüğü şeyi yapabiliyor. Kat be kat fazlasıyla iyi yapıyor. Modayla alakalı bir şeyler yapmak istiyor.

Bu nedenle Trendyol’u kuruyor çünkü modaya zaten kendisi de ilgi duyuyor ve bakış açısı da şu. Diyor ki bugün Beşiktaş’ta Osman Bey’de örneğin herhangi bir tasarım ürünlerini kendi dükkanında satabiliyor ancak Türkiye’nin herhangi bir noktasındaki bir insanın buraya ulaşma ihtimali çok düşük. Bırakın Türkiye’nin herhangi bir noktasındaki insanı İstanbul’un içerisindeki birisinin de o ürünü alabilmek için o mağazaya ancak fiziki olarak gitmesi gerekir.

Ama bildiğimiz gibi e-ticaretle bütün sınırlar ortadan kalkıyor ve kendisi de diyor ki ben bu tasarımcıların ürünlerini bu platform üzerinden internet sitesi aracılığıyla pazarlamak istiyorum. E-ticaret zaten bilinen bir şey. Onun kurgulamış olduğu bu model de yine Amerika’da gördüğü bir model ve Amerika’da da kendisi aslında benzer sitelerden alışveriş yapıyor yani işin diğer tarafından kullanıcı olarak bu süreci deneyimlemiş bundan memnun kalmış ve bunu artık bir iş olarak yürütmek isteyen bir kişi.

Türkiye’ye dönüyor ve Türkiye’ye döndükten sonra Bebek’teki evinde henüz herhangi bir ofisi olmaksızın Trendyol projesini hayata geçiriyor. Şirketin kuruluş sermayesi üç yüz bin dolar. Babası bile başlangıç aşamalarında kendisine şunu söylemiş yani biz seni bu yüzden mi okuttuk? Hani bu kadar çabayı bu yüzden mi verdiler? Ancak zaman ilerledikçe bu muazzam başarı sayesinde onun da fikri değişiyor.

Çünkü kuruluştan sadece on altı ay sonra şirketin değeri yüz elli milyon dolar. Yani başlangıçta söylediğimiz sermayenin tam beş yüz katı kadar artış gösteriyor. Trendyol’un ilk yatırımcıları arasında Türkiye’deki internet girişimcilik ekosisteminin önemli isimlerinden birisi olan Emre Kurttepeli var.

Emre Kurttepeli Mynet’in kurucusu Yine Türkiye’deki internet girişimciliği açısından çok önemli bir isim daha yakın dönemde firmasını, dünyaca ünlü oyun devi Zinga’ya satan Pick James’in kurucusu Sidar Şahin şirketin bir diğer yatırımcısı.

Bu arada Demet Mutlu da Pick Games’in yatırımcıları arasında. Yani ikisi de birbirlerinin şirketlerinin yatırımcıları aslında. Pick Games’in başarısını ve kuruluş öyküsünü anlattığım bir yazımda çok yakında. İnternet tabanlı bir işin içerisinde böyle isimlerin yani dijitalleşmeyi bilen İsimlerin yatırımcı olarak yer alması önemli ama tekstille alakalı ağırlıklı olarak bir iş yapılıyor ve tekstili bilen birisi daha lazım o noktada da İpek Yolu Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aydın devreye giriyor. Kendisi de şirketin başlangıç yatırımcılardan biri.

Yatırımcılar arasında bulunan Emre Kurttepeli’nin Mynet’in kurucusu olduğunu söylemiştim. Mynet ve Yonja.com’ yatırım yapan Tiger Global isimli firma yine buraya da yani Trendyol’a da yatırım yapıyor. Şirketin bir diğer yatırımcısıysa EBRD, EBRD’yi duymuşsunuzdur. European Bank Fore Construction And’de bulup yani Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası o da Trendyol’un yatırımcıları arasında yer alıyor.

Tüm bu saydığım yatırımcıların haricinde bir yatırımcı daha var ki bence içlerinde en önemlisi çünkü Facebook, Google, Amazon, Twitter ve Zynga gibi Yatırım yapmış bir firma bu. Bu yatırım firması yani bu kadar önemli isimler ve bu kadar büyük yatırımcılar devreye girince Trendyol’un büyümesi de ciddi anlamda hızlanıyor. Ama dünyanın en iyi isimleriyle de çalışsanız dünyanın en iyi ürününü de yapsanız bunu çok iyi bir şekilde Şekilde pazarlamanız gerekiyor.

Bu noktada da reklamlar devreye giriyor. Marka da bunu çok iyi bildiği için o dönem O Ses Türkiye’yle ciddi anlamda popülarite yakalayan Hadiseyle birlikte çalışmaya başlıyorlar. “Hadi Türkiye Trendyol.com’a giriyorsun, yüzlerce markayı süper indirimlerle alıyorsun harika görünüyorsun“. Hadiseyle birlikte çalışmaya başladıktan sonra satışlarda da çok ciddi bir ivme yakalanıyor.

Bu zamana kadar çok bahsettik. Yani ünlü isimlerin milyon dolarlarca harcanarak reklamlarda oynatılması mantıklı mı? Markalara fazlasıyla geri dönüş sağladığı için bu yatırımlar mantıklı. 2018 yılındaysa şirketin içerisindeki bu hisse dağılımları ciddi anlamda değişiyor çünkü işin içerisine çok büyük bir oyuncu giriyor. Dünyanın en önemli E-ticaret platformlarından olan ve Jack Ma tarafından kurulan Ali Baba.

Trendyol’u 728 Milyon $ (Dolar) karşılığında satın alıyor. Mehmet Mutlu ve Trendyol bu başarıyla birlikte Nevzat Aydın ve YemekSepeti’nin kırmış olduğu rekoru yeniden kırıyor ve Türkiye’nin en pahalı internet girişimi Trendyol oluyor. Nevzat Aydın’ın Yemeksepeti dünyaca ünlü online yemek platformu 589 Milyon $ (Dolar) satılmıştı ama bu yazıda bahsettiğim gibi Piccames ve Sidar Şahin’de Trendyol’un başarısını geride bırakıyor şu an zirveye geliyor.

Ama tabii yine söylediğimiz üzere Demet Mutlu’nun o projede de önemli derecede payı var. Demet Mutlu Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Fortune tarafından dünyanın en güçlü on girişimci kadını arasında gösterildi.

2016 yılında da Dünya Ekonomik Forumu tarafından Genç Küresel Liderler arasında Bugün Trendyol’un sitesine girip baktığınızda yılda 200 milyondan fazla ürün satıldığı söyleniyor. Şimdi 365 x 24 x 60 x 60 yapalım. Bu bize neyi verir? Bu bize bir yıldaki saniye sayısını verir. Yani 31 Milyon 536 Bin.

Eğer 200Milyon / 31 Milyon 536 Bin bölerseniz Bu da Trendyol’da saniyede 6 tane ürün satıldığı anlamına geliyor. Benim yazılarım ortalama on dakika uzunlukta oluyor. Yani siz benim herhangi bir yazımı okurken Trendyol’da o sırada 3600 tane ürün satılıyor. Gelelim son sözüme.

Bu markanın arkasında bir kadının olması bence çok önemli ve çok anlamlı. Ben olabildiğince pek çok yazımda bunu vurguluyorum kadınların iş hayatına katılmasının ülke ekonomilerinin kalkınmasında çok çok önemli olduğunu söylüyorum.

Ayrıca sadece bunun için değil bir kadının birey olarak kendini gerçekleştirme anlamında da bu çok önemli bir hamle. Hele hele başka bir şirkette çalışmak yerine kendi projesini hayata geçirip bununla başarılı olabilmek çok daha anlamlı. Bu hikaye bunun çok çok güzel bir örneği. Aldığı eğitimle Demet Mutlu özel sektörde kalmaya devam edebilirdi. Diğer şirketlerde çalışmayı o dünyaca ünlü şirketlerde önemli pozisyonlarda çalışmaya devam edebilirdi.

Yani tabiri caizse garanti atı oynayabilirdi “ama babası bile biz seni bunun için mi okuttuk o zaman dediğinde” o tam tersi yönde hareket etmeyi başardı. Yani ideallerinin peşinden koşabildi. Bu çok önemli. İnsanlar ikiye ayrılıyor. Garantici olanlar ve risk alabilen Bir insanın garantici olarak çok başarılı olma ihtimalini çok çok düşük görüyorum.

Risk aldığınızda başarısız olma ihtimaliniz evet var ama başarılı olma ihtimalinizde aldığınız riskle birlikte doğru orantılı olarak artıyor. Yani gerçekten büyük başarılar yakalamak istiyorsanız bu örnekte olduğu gibi risk almak zorundasınız. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Hem Türkiye’deki hem de dünyadaki gençlere ünlülerin, şarkıcıların, sanatçıların değil sadece böyle insanların asıl olarak örnek olması dileğiyle.