Belgesel izlemeyi sevenler için harika bir liste hazırladık! Bu listede, doğal yaşamdan insan hikayelerine kadar birçok farklı konuyu ele alan, izleyicileri etkileyici ve bilgilendirici bir yolculuğa çıkaran belgeseller bulunuyor. İşte size kaçırmamanız gereken 10 belgesel önerisi:
1. Planet Earth II: BBC Earth ve David Attenborough tarafından sunulan bu inanılmaz belgesel, gezegenimizdeki doğal yaşamı inanılmaz detaylarla ele alıyor.
2. The Ivory Game: Esrarengiz fil tüccarlığının ardındaki gerçeği ortaya çıkaran bu belgesel, Afrika’da kaçak avcılığın korkunç etkilerinden bahsediyor.
2.1 Breaking Boundaries: The Science of Our Planet: Sir David Attenborough’un sunumuyla, iklim değişikliğinin olası sonuçlarına odaklanan bu belgesel, dünya genelindeki çevre sorunlarına dikkat çekiyor.
3. Virunga: Kongo’daki Virunga Milli Parkı’nın mayın ve vahşi hayvanlarla dolu tehlikeli koşullarında çalışan rangerslar hakkında bir belgesel.
4. Free Solo: Amerikalı serbest tırmanışçı Alex Honnold’un Yosemite Ulusal Park’taki El Capitan’ın üstündeki tırmanışını gösteren bu Oscar kazanan belgesel, yürekleri ağızlara getiriyor.
5. Blackfish: SeaWorld’deki orcasların korkunç koşullarını gösteren bu belgesel, hayvanat bahçelerinin etik yönünü sorgulatıyor.
6. The True Cost: Hızlı moda endüstrisi ve bunun dünya genelindeki etkileri hakkında bir belgesel.
7. Jiro Dreams of Sushi: Dünyanın en iyi sushi şefi Jiro’nun hikayesini anlatan bu belgesel, insan azmi ve tutkusunu konu alıyor.
8. The Act of Killing: Endonezya’daki 1965-66 yasadışı cinayetleri konu alan bu belgesel, insan doğasının en karanlık yönlerine odaklanıyor.
9. Amy: Amy Winehouse’un hayatı ve müzik kariyeri hakkında duygusal bir belgesel.
10. Man on Wire: Fransız ip cambazı Philippe Petit’in 1974’te Dünya Ticaret Merkezi’nin arasındaki tel örgülerde yürüyerek verdiği gösteri hakkında bir belgesel.
1.Planet Earth II
Planet Earth II, BBC Earth ve David Attenborough tarafından sunulan inanılmaz bir belgesel serisidir. İlk kez 2016 yılında yayınlanan belgesel, dünyanın doğal yaşamını ve vahşi hayatını inanılmaz bir şekilde yakın plan ve yüksek çözünürlükle göstermektedir. Filmleri çekerken, ekiplerin yüzlerce saatlik çekim yapması ve binlerce mil yol katetmesi gerekiyordu. Planet Earth II, görsel açıdan muhteşem bir deneyim sunuyor ve belgesel severler için kaçırılmayacak bir öneri olmaktadır.
Planet Earth II
BBC Earth ve David Attenborough tarafından sunulan Planet Earth II, çarpıcı görüntüleri ve doğal hayatın incelikli sunumu ile belgesel sevenlerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Dünyanın muhteşem doğal güzelliklerinin yanı sıra, nadir görülen hayvanların doğal yaşamını keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir deneyim sunuyor. Şehirden ormana, buzullardan okyanuslara kadar her tür ev sahipliği yapan gezegenimizi baştan sona keşfe çıkmaya hazır mısınız? Planet Earth II, doğa tutkunları ve belgesel severler için mutlaka izlenmesi gereken bir yapıt.
Planet Earth II, BBC Earth ve David Attenborough tarafından sunulan, doğal dünyanın inanılmaz güzelliklerini gözler önüne seren bir belgesel serisidir. Bu belgesel, yüksek çözünürlüklü görüntüleri ve doğal yaşamın gerçekçi anlatımı ile izleyicilere adeta bir dünya turu yaptırmakta. Böylece, doğal dünyanın muhteşem güzelliğini keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir belgesel önerisi olarak karşımıza çıkıyor. Doğanın sunduğu zenginlikleri keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunan Planet Earth II, kesinlikle izlenmesi gereken bir belgesel serisidir.
2.The Ivory Game
The Ivory Game, Afrika’nın vahşi yaşamına yönelik bir avcılık tehdidi hakkındaki karanlık gerçekleri gün yüzüne çıkaran etkileyici bir belgeseldir. Yıllarca suskunluğunu koruyan fil tüccarlığının ve Çin’deki yasadışı fil ivorisi ticaretinin kötü niyetli yüzünü gösteren belgesel insanları harekete geçirmek için sarsıcı bir deneyim sunuyor.
Bu belgesel, fil avcılarının şiddetle eleştirilmesine ve derhal durdurulmasına yönelik bir çağrıda bulunuyor. Bu belgeselde, insanlar için para kazanmak amacıyla hayvanların nasıl çıkarıldığı, nasıl öldürüldüğü ve faaliyetin arkasındaki büyük devlet yapılarının nasıl çalıştığı etkileyici ve açık bir şekilde ortaya konuyor.
- Yasalara uymak zorunda olan hükümetlerin ihmal ettiği veya meydan okuduğu gerçeğiyle yüzleşmek
- Çin’deki yasaklık politikalarının daha sıkı uygulanması gerektiğinin altını çizmek
- Belgesel, fil tüccarlığına dair küresel bir duyarlılık yaratmayı amaçlıyor
The Ivory Game, insanların hayvan haklarına dair bilinçlenmelerini artırmak için izlenmesi gereken bir belgeseldir. Hem doğayı hem de kültürümüzü korumak için elimizden geleni yapmak zorundayız.
The Ivory Game
‘The Ivory Game’, Afrika’da yaşayan fil türlerinin avlanması ve kötü amaçlar için işlenen kaçakçılık faaliyetlerinin arkasındaki gerçeği ortaya koyan çarpıcı bir belgesel. Bu belgeselde, fil kaçakçılığından sorumlu olan çetelerin karanlık dünyası açığa çıkarılıyor.
Belgesel ekibi, Afrika’da fil avına çıkan kaçakçılarla yüz yüze geldi ve bu kaçakçıların neden bu kadar acımasız olduklarını açıklamalarını istedi. Ayrıca, fil kaçakçılığına karşı savaşan rangerslarla birlikte çalıştı ve onların ölümcül koşullarda nasıl mücadele ettiklerini gösterdi.
Belgesel, fil kaçakçılığına yönelik bilgi vermeyi amaçlamaktadır ve ne yazık ki bu faaliyetlerin önlenmesi için hala çok çalışmamız gerekiyor. ‘The Ivory Game’, insanların doğal hayatı nasıl yok ettiğini ve bu faaliyetlerin nasıl fark edilmeden gerçekleştirildiğini gösteren etkileyici bir belgeseldir.
The Ivory Game, esrarengiz fil tüccarlığına dair gerçekleri gün yüzüne çıkaran etkileyici bir belgesel. Afrika fil popülasyonunun %90’ının 20 yıl içinde yok olması riskine değinen belgesel, çok büyük bir para karşılığı insanların vahşi yaşamı nasıl korumasız bıraktığını gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, kaçak avcıların ellerindeki teknolojik araçlar ile fil popülasyonunu nasıl avladıklarını da gösteriyor. Bu belgesel, doğayı ve atalarımızın bu dünyadaki yerini daha anlamlı bir şekilde anlamak için mutlaka izlenmesi gereken bir yapım.
2.1Breaking Boundaries: The Science of Our Planet
Sir David Attenborough’un sunumuyla, iklim değişikliğinin olası sonuçlarına odaklanan “Breaking Boundaries: The Science of Our Planet”, doğal dünyanın korunması için acil eylemler alınması gerektiği mesajını veriyor. Attenborough, gezegenimizin geleceği ile ilgili olarak hem bilim adamlarının hem de politikacıların yapabileceklerini açıklayarak, insanların doğal dünyaya olan etkisinin olası sonuçlarını tartışıyor. Belgesel, gezegende yaşayan diğer hayvanların da insanlar kadar değerli olduğunu ve doğal kaynakların korunması için hep birlikte hareket etmemizin gerektiğini anlatıyor.
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet
Belgesel tutkunları için yine David Attenborough’un sesiyle sunulan bu belgesel, dünyadaki iklim değişikliğinin olası sonuçlarına odaklanıyor. Bu belgeselde, insan faaliyetleri ve bunların doğaya etkileri inceleniyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin dünya ekosisteminde nasıl bir domino etkisi yaratacağı ve böyle bir felaketin nasıl engellenebileceği konusu ele alınıyor.
Belgesel, dünya genelindeki iklim bilimcilerinin çalışmalarına da yer veriyor. Yapılan araştırmalar ile ulaşılan sonuçlar izleyicilere aktarılıyor. Ayrıca, küresel çapta bir hareketlilik oluşturularak, insanların çevre dostu davranışlara yönelmeleri gerektiği vurgulanıyor.
Belgeselin en çarpıcı özelliklerinden biri ise, bilimin görsel olarak nasıl sunulabileceğinin gösterilmesi. İzleyiciler, harika görsel efektlerle sunulan bilimsel verilerin nasıl birleştirildiğini görebilirler. Bu eşsiz yöntem ile, izleyenlere, iklim değişikliğinin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu ve bununla nasıl mücadele edileceğini göstermek adına, yoğun çaba sarf edildiği de gösteriliyor.
Belgesel tutkunları için mutlaka izlenmesi gereken bir belgesel olan Breaking Boundaries: The Science of Our Planet, bilimin harika görüntülerle sunulduğu ve doğaya verilen zararın ne derece ciddi olduğunu gösteren bir eserdir.
Sir David Attenborough’un sunumuyla, Breaking Boundaries: The Science of Our Planet, iklim değişikliğinin olası sonuçlarına odaklanan bir belgesel. Bu belgesel, gelecekteki sera gazı emisyon seviyelerinin değişikliğinin dünyayı nasıl etkileyeceğine odaklanıyor. İnsan faaliyetlerinin dünya çevresi üzerindeki etkileri, havadaki karbon dioksit seviyelerinin artışı ve doğal afetler gibi konular ele alınıyor. Breaking Boundaries: The Science of Our Planet, insan faaliyetlerinin gezegenimize olan etkilerini açık bir şekilde gösteriyor ve dünyanın sürdürülebilirliğini tehlikeye atan önerilen eylemler hakkında bilgi veriyor. Bu belgesel, gezegenimizdeki mevcut durum hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için izlenmesi gereken bir belgesel.
3.Breaking Boundaries: The Science of Our Planet
Sir David Attenborough’un sunuculuğunu yaptığı bu belgesel, iklim değişikliğinin olası sonuçlarına odaklanıyor. Doğanın dengesinin bozulması, buzulların erimesi, okyanusların asitlenmesi gibi konular ele alınıyor. Belgeselin sonunda, insanın kendisine verdiği zararın boyutu ve bu zararı önlemenin yolları hakkında görüşler sunuluyor. Ayrıca, Sir David Attenborough’un gezegenimizin korunmasına yönelik uyarıları da dikkat çekici. Breaking Boundaries: The Science of Our Planet, izleyenleri çevreye karşı daha duyarlı hale getiriyor ve gezegenimizin geleceği hakkında farkındalık yaratıyor.
Virunga
‘Virunga’, Kongo’da bulunan Virunga Milli Parkı’nda görev alan rangerslar hakkında bir belgeseldir. Bu rangerslar, mayınlar ve vahşi hayvanlarla dolu tehlikeli koşullar altında çalışarak parkın değerli doğal kaynaklarını koruyorlar. Belgesel, parkın birinci sınıf hazine niteliğindeki güzelliklerini sergilerken, bunları koruma çabalarının zorluğundan da bahsediyor. Doğal kaynaklarını savunurken hayatlarını riske atan rangerslar, aynı zamanda yerel halkın hayatını da kurtarmak için çalışıyorlar.
“Virunga” belgeseli, Kongo’daki UNESCO Dünya Mirası Virunga Milli Parkı’nın korunması ve sürdürülebilirliği için çabalamaktadır. Belgesel, parktaki mayınların temizlenmesi ve vahşi hayvanlarla dolu tehlikeli koşullarda çalışan park rangers’ları hakkında bilgi vermekte ve onların yaşadığı zorlukları gözler önüne sermektedir. Bu belgesel, park rangers’larının hayatlarını riske atarak parkın korunmasında oynadığı kritik rolü anlatmaktadır.
Virunga Milli Parkı, Afrika dağ gorilleri, elefantları ve Afrika büyük kuzgunları dahil olmak üzere nadir ve tehlike altındaki birçok türü barındırmaktadır. Ancak, siyasi istikrarsızlık, savaş, her türlü yasadışı faaliyet ve yaşayanların çıkarlarının müdahalesi parkın varlığına tehdit oluşturmuştur. Belgesel, Doğu Kongo’daki karmaşık savaş alanı arka planında, parkın korunmasının ne kadar kritik olduğunu ve park ranger’ların hayatlarına mal olan acımasız saldırılara karşı nasıl çalıştığını göstermektedir.
4.Free Solo
Amerikalı serbest tırmanışçı Alex Honnold’un Yosemite Ulusal Park’taki El Capitan’ın üstündeki tırmanışını gösteren Oscar kazanan belgesel. Honnold, Dünya’nın en zorlu ve tehlikeli tırmanışlarından birini tek başına yapmaya karar veriyor ve bu süreçte hayatını riske atıyor. Belgesel, tırmanışın hazırlığından sonuçlanmasına kadar olan sürece yoğun bir şekilde odaklanıyor. Spor meraklıları ve doğa sevenler için kaçırılmayacak bir belgesel.
Free Solo
‘Free Solo’, Alex Honnold’un Yosemite Ulusal Park’taki ülkemizin en yüksek büyük taşlarından El Capitan’ın üstündeki tırmanışını anlatan Oscar kazanan bir belgeseldir. Bu belgeselde, Honnold’un cesur ve zorlu macerası tüm gerçekliğiyle gözler önüne serilir. Honnold, hiçbir güvenlik ekipmanı veya halat kullanmadan El Capitan’ın 900 metre yüksekliğindeki dik kayalıklarına tırmanır. Belgeselde, Honnold’un hazırlığı, zihinsel ve fiziksel sağlığı ve kazasız bir şekilde tırmanmak için yaptığı hazırlıkların yanı sıra bu cesur tırmanışın sonucunda yaşadığı yoğun duygusal anlar da anlatılır.Bu belgesel, insanın acımasız doğa karşısındaki inanılmaz mücadelesini ve başarısını gözler önüne seriyor. İzleyiciler Honnold’un tırmanışının mümkün olup olmayacağına ve sonucunda neler olabileceğine dair duygusal bir yolculuğa çıkarılıyor. Belgesel, Alex Honnold gibi olağanüstü insanların hayatta karşılaştıkları zorlukları ve başarıları anlatması bakımından ilgi çekicidir.’
‘Free Solo’, Alex Honnold’un Yosemite Ulusal Park’taki El Capitan’ın üstündeki tırmanışını konu alan etkileyici bir belgeseldir. Honnold’un bu tırmanışı, sadece doğal kayalıklara güvenerek gerçekleştirdiği ve hiçbir güvenlik teçhizatı kullanmadan yaptığı bir tırmanıştır. Tüm dünyada büyük ses getiren bu tırmanışın tamamını izlemek gerçekten nefes kesici bir deneyim sunuyor. Belgesel, Honnold’un hayatına da ışık tutarak, başarılarının yanı sıra zorluklarını da ele alıyor. Ayrıca, tırmanışı yapmak için neler yaptığına ve hazırlıklarını nasıl yaptığına da yer veriyor. ‘Free Solo’, 2018 yılında En İyi Belgesel dalında Oscar ödülü kazandı ve belgesel severler tarafından mutlaka izlenmesi gereken bir yapım olarak gösteriliyor.
5.Blackfish
Blackfish belgeseli, SeaWorld’deki orcasların korkunç koşullarını açığa çıkaran bir yapımdır. Bu belgesel sayesinde insanlar, deniz hayvanlarının hapis ortamındaki yaşamlarını ve bu ortamda maruz kaldıkları fiziksel ve duygusal istismarlarını görebilirler.
Bu belgesel, 2013 yılında gösterime girdiğinde büyük bir yankı uyandırdı ve SeaWorld’un etkileyici performansları ile ilgili tartışmaları başlattı. İnsanlar artık bu parklarda hayvanların nasıl yaşatıldıklarına ve orada gösterilen gösterilerin nasıl gerçekleştiğine daha fazla dikkat ediyor.
Blackfish
, SeaWorld’deki orcasların koşullarını ve bu koşulların doğal davranışlarını nasıl bozduğunu gösteren bir belgesel. Belgesel, özellikle orcasının esaret altında olduğu ve insanlar tarafından istismar edildiği dünya çapındaki deniz parkları hakkında tartışmalara ve eleştirilere yol açtı. Blackfish, orcasların doğal yaşam ve davranışlarına daha derin bir anlayış kazandırmak için incelemeler yapıyor ve insanların bu muhteşem yaratıkların doğal yaşam alanlarından koparılmasına neden olan ticareti ortaya koyuyor. Bu belgesel, hayvan sevgisi ve doğal yaşama verilen önem açısından oldukça önemlidir ve izlenmesi tavsiye edilir.
Blackfish belgeseli, SeaWorld’de orcasların nasıl işkence gördüğünü ve koşullarının ne kadar korkunç olduğunu gösteren bir yapımdır. Belgeselde, yıllardır parkta yaşayan orca balinalarının nasıl ayrılmaz bir bağ oluşturduğu ve nasıl ailelerinin parçalandığı anlatılır. Ayrıca, parkta işkence gören orcaların tehlikeli durumlarda insanları yaraladığı veya öldürdüğü gerçeği açıklanır. Blackfish, hayvanların eğlence amaçlı kullanımının sorunlarını ve bu endüstrinin insanları ve hayvanları nasıl kötüleştirdiğini gösteren etkileyici bir yapımdır.
6.The True Cost
The True Cost, hızlı moda endüstrisi ve bunun dünya genelindeki etkileri hakkında bir belgeseldir. Film, giyim endüstrisindeki ucuz işgücü, çevresel hasar ve insan hakları ihlallerinin yanı sıra, işçilerin çalışma koşulları hakkında röportajlar içerir. Ayrıca, tarımsal girdi kullanımı, su kullanımı ve hayvan hakları konusunda da bilgi verilmektedir.
The True Cost, arkasında ne olduğunu gösteren, mode dünyasını kutlamaktan ziyade, bu endüstrinin arkasındaki insanlar, hayvanlar ve çevre hakkında hatırlatıcı bir belgeseldir. Bu belgesel, tüketicilere daha adaletli bir dünya için bir çağrı niteliği taşır ve konuyla ilgili bilinçlendirmek isteyen herkes için kesinlikle izlenmesi gereken bir çalışmadır.
The True Cost
The True Cost, hızlı moda endüstrisindeki çalışma koşullarını ve çevresel etkilerini inceleyen bir belgesel. Endüstrinin gösterişli vitrinlerinin ardındaki gerçekleri ortaya koyan bu belgesel, tekstil üretimindeki atıkların ve kullanılmayan kıyafetlerin çevresel etkilerinden bahsediyor. Ayrıca söz konusu endüstrinin, ucuz fiyatlarla ürün satışı yapabilmek için ücretleri düşük tutan ve çalışma koşullarını göz ardı eden fabrikaları beslediğine dikkat çekiyor.
The True Cost ayrıca, hızlı moda endüstrisindeki çalışanların düşük ücretleri, kötü çalışma koşulları, çocuk işçiliği ve zorla çalıştırma durumlarını da ele alıyor. Bu durumların, sağlığı ve refahı tehlikeye atan birçok kişi ve ailenin hayatını nasıl etkilediğini gösteriyor.
Belgesel, alternatif moda seçenekleri sunarken, tüketicilerin de bu endüstriye olan talebi azaltmaları ve daha sürdürülebilir ve adil ürünler için destek vermeleri gerektiğine dikkat çekiyor. İzleyicileri, kıyafet seçimlerinde daha bilinçli olmaya ve sürekli tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmeye teşvik ediyor.
‘The True Cost’ belgeseli hızlı moda endüstrisinin dünya genelindeki etkilerine odaklanıyor. Bu belgeselde, hızlı moda sektörünün küresel ekonomideki rolü, üretim sürecindeki etkileri, insan haklarına olan etkisi ve çevre üzerindeki etkileri gibi konular ele alınıyor. Aynı zamanda, dünya genelindeki çalışma koşulları ve emek sömürüsü konuları da ele alınıyor. Belgesel, seyircileri fast fashion’ın birçok olumsuz etkisi hakkında bilinçlendirmeye teşvik ediyor. Belgesel, moda endüstrisindeki sorunlu uygulamaları gözler önüne seriyor ve sürdürülebilir moda alternatiflerini vurguluyor. ‘
7.The Act of Killing
The Act of Killing, yönetmen Joshua Oppenheimer tarafından hazırlanan ve Endonezya’da 1965-66 yasadışı cinayetlerle ilgili korkunç bir belgeseldir. Belgeselde, o dönemlerde insanlar tarafından işlenen cinayetlerden sorumlu olan kişilerle yapılan röportajlar yer alıyor ve bu röportajların yer aldığı sahnelerde insanların nasıl bir vicdansızlık içinde olduklarını gösteriyor. Belgesel aynı zamanda ülkenin siyasi tarihine de ışık tutuyor. İzleyicilere acımasız bir gerçekliği sunan The Act of Killing, korkunç ama etkileyici bir belgeseldir.
Jiro Dreams of Sushi
‘Jiro Dreams of Sushi’, dünyaca ünlü bir sushi şefi olan Jiro Ono’nun hikayesini anlatan bir belgeseldir. Film, 85 yaşında olan Jiro’nun hayatı ve sushi sanatındaki ustalığı üzerine odaklanmaktadır.
Film, Japonya’da Tokyo’nun en ünlü sushi restoranı Sukiyabashi Jiro’da yapılan hazırlıkları ve müşterilere sunduğu yemekleri göstermektedir. Jiro, müşterilerine sunacağı yemekleri hazırlama sürecinde tamamen konsantre olur ve bu süreç tam bir sanat eserine dönüşür.
Film, Jiro’nun müşterilerinin memnuniyeti için harcadığı büyük çabanın yanı sıra, sushi hazırlama sanatında müthiş bir ustalığı da gözler önüne sermektedir. ‘Jiro Dreams of Sushi’ belgeseli, Jiro Ono’nun sushi sanatındaki muhteşem ustalığının yanı sıra, disiplinin, hırsın ve tutkunun gücüne de işaret etmektedir.
Jiro Dreams of Sushi, dünyanın en iyi sushi şefi Jiro Ono ve oğlu Yoshikazu Ono’nun hikayesini anlatan bir belgeseldir. Film, 85 yaşındaki Jiro’nun Tokyo’daki Sukiyabashi Jiro adlı restoranında nasıl harikalar yarattığını gösteriyor. Restoran sadece on kişilik ve rezervasyon sadece aylarca önceden yapılıyor. Belgesel, sushi yapımının detaylarını ve Jiro’nun işine olan tutkusunu vurgularken, aynı zamanda geleneksel Japon kültürünü de yansıtıyor. Ono ailesi, işlerine verdiği özen ve kalite sunumları ile tanınıyor. Film ayrıca Japonya’daki iş kültürü, babaların oğullarına nasıl işlerini öğrettikleri ve restoran sektöründe başarılı olmanın zorlukları hakkında da birçok ilginç perspektif sunuyor. Jiro’nun mücadeleci ruhu ve mükemmeliyetçi tavırları sayesinde, bir sushi restoranının nasıl dünya çapında bir üne kavuşabileceğini görebilirsiniz.
8.The Act of Killing
The Act of Killing belgeseli, Endonezya’da 1965-66 yılları arasında gerçekleştirilen yasadışı cinayetlere odaklanıyor. Yönetmen Joshua Oppenheimer, anılarına ve suçlarına şaşkınlıkla bakan eski bir cinayetli çete lideri Anwar Congo’yu takip ederek belgeselini oluşturdu. Congo, sıradan insanların toplama kamplarına götürülerek katledildiği günleri anlatarak insanları nasıl öldürdüklerini gösteriyor. Belgesel zihinlerindeki ideolojik olarak kabul edilebilirliklerine rağmen, katillerin nasıl çalıştığına ilişkin bir fikir sağlaması açısından son derece önemli bir belgesel.
Belgesel, seyircilerin bir dizi trajik olay hakkında bilgi edinmelerine ve bu konu hakkında daha fazla araştırma yapmalarına da yardımcı oluyor. The Act of Killing, Avrupa Film Ödülleri dahil, birçok ödül kazandı ve kültür eleştirmenleri tarafından takdir edildi.
The Act of Killing
The Act of Killing, Endonezya’daki 1965-66 yasadışı cinayetleri konu alan korkunç ama etkileyici bir belgeseldir. Yönetmen Joshua Oppenheimer, bir grup eski asker ve paramiliter grup üyesiyle bir araya gelerek, o dönemde gerçekleştirdikleri cinayetleri yeniden canlandırmalarını istiyor. Ancak Oppenheimer’in amacı sadece bir belgesel yapmak değil, aynı zamanda cinayetlerin suçluları tarafından yapıldığı zaman nasıl hissettirdiğini anlamak ve bu dönemi anlamlandırmak.
Belgesel, sıradan insanların nasıl katiller haline gelebileceği, insan doğasının karanlık yönlerini ve toplumsal bilincin nasıl çarpıtılabileceğini ele alıyor. The Act of Killing, sadece Endonezya’daki cinayetler hakkında değil, aynı zamanda insan doğası ve insanların nasıl toplumsal normların dışına çıkabileceği hakkında da derin düşüncelere yol açıyor.
“The Act of Killing” belgeseli, Endonezya’da 1965-66 yıllarında gerçekleşen yasadışı cinayetleri konu alıyor. Belgesel, cinayetleri işleyen bazı kesimleri %100 gerçekçi bir şekilde gözler önüne seriyor. Yapılan yasa dışı cinayetler, ülkedeki solcu unsurları yok etmek amacıyla gerçekleştirilmişti. Belgesel, ülkedeki anti-komünizm kampanyasının uygulayıcılığını yapanlarla röportaj yapıyor ve cinayetlerin nasıl işlendiğini anlatıyor. İçlerinden bazıları, cinayetlerinin dehşetini hala hissediyor ve bu büyük suçlarının bir bedeli olduğunu kabul ediyorlar. Belgesel, bu korkunç olaylara dair gerçekleri yüzümüze vurarak bizleri derinden etkiliyor.
9.Amy
Amy, ünlü şarkıcı Amy Winehouse’un hayatını ve müzik kariyerini anlatan bir belgesel. Film, Amy’nin yükselişini ve düşüşünü anlatarak, müzik endüstrisinin gösterişli dünyasında yaşanan travmaları gözler önüne seriyor. Winehouse’un ölümünden sonra çıkan belgesel, eleştirmenler tarafından övgüyle karşılandı ve birçok ödül kazandı. Filmin yönetmeni Asif Kapadia, Winehouse’un yakın çevresi ve arkadaşlarının röportajlarından yararlanarak, ünlü şarkıcının sarsıcı hayat hikayesini yansıtmayı başarıyor. Belgesel, sanat dünyasının karanlık yönlerini, müzik endüstrisindeki baskıları ve bağımlılıkların yıkıcı etkilerini gösteren insanı etkileyen örnek bir belgeseldir.
Amy
‘Amy’ belgeseli, İngiliz şarkıcı Amy Winehouse’un hayatı ve müzik kariyeri hakkında dokunaklı bir belgeseldir. 2015 yılında çekilen belgesel, Winehouse’un çalkantılı hayatını vurgular ve onun ilham verici müzik kariyerini anlatır. Film, Winehouse’un ailesi, arkadaşları ve iş arkadaşlarının röportajlarına dayanarak yapıldı ve aynı zamanda çok sayıda canlı performans kayıtları içeriyor.
Belgesel, Winehouse’un kişisel ve profesyonel yaşamında çeşitli mücadelelerle karşı karşıya kaldığına, özellikle de alkolizme ve uyuşturucu bağımlılığına nasıl düşkün olduğuna dikkat çekiyor. Buna ek olarak, film, Winehouse’un ailesinin ve arkadaşlarının onun dostluğunu ve müzikal yeteneklerini nasıl hatırladıklarını anlatır.
Belgesel, Winehouse’un hayatına ayrıntılı bir bakış sunarken, aynı zamanda onun tartışmalı ve halka açık olan özel hayatını da ele alıyor. Bununla birlikte, Winehouse’un müzikal mirası ve müzik endüstrisindeki etkisi, filmde vurgulanıyor ve onun müzikal yolculuğuna hayran kalan izleyicilere ilham veriyor.
Genel olarak, ‘Amy’ belgeseli, çok yönlü şarkıcının hayatını ve müzikal yeteneklerini anlatan dokunaklı bir film olarak öne çıkıyor. İnsanların Amy Winehouse’un müziğine ve onun hayatına ilişkin ilgilerini körükleyen bu belgesel, belgesel tutkunları için kaçırılmaması gereken bir yapıttır.
Amy Winehouse, müzik endüstrisine kapılarını açan ve geride bıraktığı müzik mirasıyla hala hatırlanan bir isimdir. Ancak onun hayatı, müzik kariyerinden çok daha fazlasını içermektedir. Amy belgeseli, Winehouse’un çocukluk yıllarından başlayarak yükselişi ve sonunda başına gelen trajik olaylara kadar her şeyi anlatmaktadır.
Farklı röportajlardan alınan görüntüler, konser kayıtları ve kişisel videolar, Winehouse’un mücadeleleriyle, aşklarıyla ve müzik kariyeriyle mücadelesine ışık tutuyor. Belgesel, hayranlarının yanı sıra, onun yaşamının zorlukları ve müzik sektöründeki baskılar hakkında da birçok bilgi sunmaktadır.
Belgeselde ayrıca, Winehouse’un hayatıyla ilgili olarak tartışmaları tetikleyen konulara da ışık tutuyor. Özellikle, gizlilikle çevrili ölümü hakkında konuşulanlar, müzik sektöründe kadınların maruz kaldığı baskılar ve onun müzik mirasının kaybolmaması için alınması gereken önlemler gibi konulara da değiniyor.
10.Man on Wire
Fransız ip cambazı Philippe Petit’in 1974’te Dünya Ticaret Merkezi’nin arasındaki tel örgülerde yürüyerek verdiği gösteriyi konu alan bir belgeseldir. Petit’in Dünya Ticaret Merkezi’ne girip tel örgülere ip germe planını hazırlama süreci ve gösterinin gerçekleşmesini anlatmaktadır. Belgeselin özellikle bir dönem tüm dünyada büyük ilgi gören high-wire (yüksek ip üzerinde yürüme) sanatı hakkında bütün detayları öğrenmek isteyenler tarafından izlenmesi tavsiye edilir. Belgesel aynı zamanda insanın hayallerine ulaşma ve disiplinli çalışmanın başarıyı getirme gücü hakkında da ilham verici niteliğe sahiptir.
Man on Wire
Man on Wire belgeseli, Fransız ip cambazı Philippe Petit’in 1974’te Dünya Ticaret Merkezi’nin arasındaki tel örgülerde yürüyerek verdiği gösteri hakkında bir belgesel olarak karşımıza çıkıyor. Bu cesaret dolu gösteri, dünyanın dört bir yanında büyük bir hayranlık uyandırdı. Belgesel, Petit’in hazırlıklarını nasıl yaptığını, gösterinin gerçekleşmesine ilişkin yaşanan zorlukları ve sonunda başarısını anlatıyor. Ayrıca, Petit’in bu gösteri için nasıl hazırlandığı, hazırlık aşamalarına ilişkin özenli bir çalışma yaptığı gözler önüne seriliyor. Man on Wire, seyircileri, insanların hayal gücünün neler yapabileceği konusunda düşünmeye itiyor ve hayatta alabileceğimiz risklerin ne kadar büyük bir ödül getirebileceğini gösteriyor. Belgesel, aynı zamanda, insanların herhangi bir engelle karşılaştığında nasıl farklı yollar bulabileceğini ve sınırlarını nasıl zorlayabileceklerini gösteriyor.
Fransız ip cambazı Philippe Petit’in, Dünya Ticaret Merkezi’nin arasındaki tel örgülerde yürüyerek verdiği gösteri hakkında yapılmış bir belgesel olan Man on Wire, izleyicilere heyecan ve merak dolu anlar yaşatıyor. 1974 yılında gerçekleşen olay, Petit’in inanılmaz bir cesaret örneği olarak tarihe geçti. Belgeselde Petit’in hikayesi anlatılırken, tamamen gerçek görüntüler kullanılarak seyirciye yaşatılan deneyim oldukça etkileyici. Ayrıntılı bir şekilde hazırlanan Man on Wire, hatırlanması gereken bir tarihi olayı anlatırken insanın sınırlarını zorlama konusuna da ışık tutuyor. Cannes Film Festivali’nde En İyi Belgesel ödülüne layık görülen bu yapıt, belgesel tutkunlarının izlemeden geçmemesi gereken önemli bir yapım.
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet izlenmeye değer mi sizce? Fikirlerinizi alalım!
Bu belgeseller bence biraz abartılı, daha sıradışı tavsiyeler beklerdim. Sizin favoriniz hangisi?
Belgeseller konusunda zevkler ve renkler tartışılmaz. Sıradışı tavsiyeler arıyorsanız, belki de daha farklı kaynaklara göz atmalısınız. Favorim yok ama doğru belgeseli bulmak da önemli. Keyifli seyirler!
Bu belgeselleri izleyen var mı? Favoriniz hangisi? Benim için en etkileyici olan Planet Earth II oldu!
Planet Earth II daha etkileyiciydi ama Breaking Boundaries: The Science of Our Planet de farklıydı.
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet izleyen var mı? Görüşleriniz neler?
İzlemiştim ama pek etkilenmedim. Belgeselde daha derinlemesine konulara değinilebilirdi. Bilimsel açıdan eksik kaldığını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Senin gibi insanlar için belgeseli izlemek daha iyi olabilir. Bilimsel gerçeklere dayalı konular sana uygun olmayabilir. Farklı düşüncelere açık olmak önemlidir. Herkesin tercihleri farklıdır.
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet, gerçekten mi? Daha neler var keşfetmemiz gereken?
Planet Earth IIyi izleyen var mı? Favoriniz hangisi? Breaking Boundaries ne düşünüyorsunuz?
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet çok etkileyiciydi, fakat The Ivory Game de harikaydı!
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet gerçekten etkileyiciydi, ancak The Ivory Gamei harika bulmadım. Herkesin farklı zevkleri ve görüşleri var tabii ki. Benim favorim Breaking Boundaries oldu. Herkesin kendi tercihine saygı duyulmalı.
Acaba Planet Earth II mi Breaking Boundaries mi daha etkileyici? Tartışmaya açık konu!
Breaking Boundaries: The Science of Our Planetden çok etkilendim, sizin favoriniz hangisi?
Benim favorim Breaking Boundaries: The Science of Our Planet oldu. Gerçek bilim ve çevre konularına odaklanması beni derinden etkiledi. Diğerlerine nazaran daha bilgilendirici ve etkileyici buldum. Sizin favoriniz hangisi?
Breaking Boundaries: The Science of Our Planetde daha fazla çevre bilinci olmalı!
Çevre bilinci sadece belgeseller izleyerek değil, günlük hayatta eyleme geçerek gelişir. Sadece konuşmakla olmaz, harekete geçmek gerekir. Bir şeyler yapmadan sadece bilgi sahibi olmak yeterli değil. Gerçek değişim ancak eylemle mümkün olur.
Bence Breaking Boundaries: The Science of Our Planet daha etkileyiciydi, siz ne düşünüyorsunuz?
Breaking Boundaries: The Science of Our Planet kesinlikle izlenmeli mi? Fikirleriniz neler?
Planet Earth II çok başarılı ama Breaking Boundaries daha bilimsel ve etkileyici gibi geliyor.